15 Haziran 2007

Hay bin kunduz.

Ağzım uğursuz benim. Biliyorum.. Ştt, a-a-a, şttt. Biliyorum dedim.
Dün Miso'ya japon arabalarından vazgeçemediğimi ve arabamın 5 senedir bana tek bir tık arıza bile yaşatmadığını söyleyip övdüm. 'Satmak zorundayım ama, 3 kapıyla artık deniz de, annem de ben de yapamıyoruz' dedim. 'Ancak sedan kurtarır bizi...'
Duydu mu seninki bunu? Sen bi alın bi alın....
Yaktı mı arıza lambasını bugün. Çotanak diye yaktı, gözümün yaşına bakmadı..Servis diyo ki sakın çalıştırıp siz getirmeyin buraya, motor gider vallaa ablacım....Yarebbim, Deniz'i okuldan alacam, ama nası alıcam, ta bi yerde... Yok ama, tek kuruş param da yok. Hayır, 'nasılolsa yanımda yamacımda birilerinden alırım, ne parası!' diyecek durumum mevzu bahis değil.. Sen misin böyle kredi kartına güvenip gekgekgüberek yayılan... Üstelik Miso'yla dün bunu da konuştuk. Gevrek gevrek gülüp 'işte ben böyleyim' bile dedim. İyi bok.
Bugün Deniz'le birbirimizin günü üstelik. Hem de babalar günü var, aynı gün babamın da yaşgünü. Hediye almak lazım. Para çekmek lazım, en yakın atm'ye 1 saatte ancak yürürüm, 1 saat geri geliş, ama çekici beklenecek. 'arabanızınıbışındanıyrılmıyınlütfiin' dedi acil yardım hattındaki. Zor anladım ama anladım, eminim böyle dedi. Ben de aynen: 'pekiıyrılmıyorumbırdıyım' dedim. Sonra kendime kızdım, dalganı geçecek gündü sanki. Sen böyle yaptıkça geligeliveriyolar işte na bööle.
Ne şanslıyım ki gününün içine edebileceğim, tüm programını alaşağı edebileceğim ve tüm bunlara gıkını bile çıkarmayacak güzel bi annem var. (Aaaaaaa, yine iyi bişii dedim allaam sen koru...)
Bekliyorum şimdi, gelecekmiş yarım saate kadar çekici. Ne kadar çekiciymiş bir ara anlatırım artık. (Bir tangırtungur taşıta da bu kadar stres yüklenir mi, yazık!)
Artık benim ağzımdan bir tek övgü çıkmaz kimseye. Ne bir kimseye ne bir eşyaya!
Satacaktım ben aslında geçen hafta, iyi ki satmamışım. Aldığının ikinci günü arıza lambası yanacaktı alan zavallı yeni sahibe. Sonra bi de bedduadan başın kurtulmasın.

Arıza onda değil, biliyorum, bende bendeeee!

4 yorum:

miso dedi ki...

Yukarıdaki yazıyı okumadan yorum yazıyorum, haberin olsun. Sen değil miydin dün bana gülen, "aman parasız çıkma dışarılara" deyince? Senden büyük insanlara saygısızlığın sonu budur. (Büyük derkennn? hehe)

Çok geçmiş olsun. Arabasızlık zor. Anamızın karnından öyle doğmuştuk hatırlarım.

kecilerin cobani dedi ki...

öyle deme bi sene bi senedir. gecen seneki halime bakiyorum da pek farkliyim. :-))
saygim sonsuz.
Evet, seni de benim gibi popoya araba yapisik dogurdu di mi annen. Söylüyorum mirim, eskiden anneler cok daha kalenderdi. :-)))

Elif Derviş dedi ki...

Yazık sana çobanııım :)

weiss und schwarz dedi ki...

yazık olmuş, ben de aklıma gelen başıma gelir modu hakimdir gerçi bazı durumlarda eğer içimdeki sese kulak verirsem....ama hadi ordan ses sus dersem bela geliyorum demez...umarım çabuk geri alırsın arabanı...