21 Ekim 2007

Beynim kulağımdan akayazdı

Malzeme topladım toplamasına ama hiçbirini hatırlamıyorum. Hiç keyifli birşey hatırlayasım da yok.
Detayla yazamayacağıma karar verdim.
3.5 saat süren, bol vıdıvıdı ve bol bağırış çağırışlı bir toplantıydı işte.
Yine benim pek küçük göründüğüm üzere konuşmalar oldu. Ben de 3 bayan şahısın benden küçük olduğunu ama hayli büyük göründüğünü görüp şaşırdım yine.
Gitmeden önce evin evkızının Deniz'e fena halde çemkirip 'kötüüü, iiireeenç' diye bağırıp, yastıkları suratına fırlatmasıyla biraz şoke oldum. Suratındaki ifadeyi destek alacak olursam eline bıçak verilse karnını deşecek gibiydi. Annesi pek sakindi ve olur böyle şeyler ne var ki yaklaşımındaydı. 'arkadaşının canını yakacaksın' gibi bir lakırdı mırıldandı ki, zaten, kızcağızın yapmaya çalıştığı da bence buydu. İlk darbeyi ben araya girdiğim için yedim. Yastık ağır, kız manda gibi kuvvetliydi. İkinciyi de, baktım annesi yavaş yavaş seğirtiyor bize doğru hemen denizi ordan uzaklaştırma yoluyla savuşturdum. Şaşırdığım şey ortada bir neden görünmemesiydi. Deniz de nedenini anlamamış. Çünkü benim küçük ondan fersah fersah kaçıyordu son saatlerde. Biraz sinirlenmişti kız. Yok yahu, ne birazı. Daha sonradan Deniz'in boynunu da sıktığını öğrendim. Deniz normalde nedenini tahmin eder veya eşşek gibi bilir. 'Ben ona şööle yaptım da o da bana ööle yaptı' der. Bunda ne gözle görülen, ne söylenen, ne sezilen bir durum vardı. Bir kişi kulağıma 'kıskanıyor olabilir' dedi ama bu kadar küçükten başlamaz bu işler diye düşünürüm ben. Bu olay moralimi bir kere bozdu. İkinci moral bozukluğu Deniz'in merdivenden inerken 'Kimse benimle arkadaş olmak istemiyo' diye bir arkadaşına yakınmasıydı. Diğeri 'Ben seninle arkadaş olurum' diyince çapraşık duygularım su yüzüne çıktı. Denizi sıkboğaz etmek istemiyorum ama sormam lazım, çok şaşırıyorum çünkü. Diğerlerinin arasında biraz yeni mi yoksa ne tür nedeni olabilir bilmiyorum çünkü huysuz, kızgın, oyunbozan biri de değil. Neyse bakacağız.
Yemekleri tahmin edersiniz. Evhanımı arkadaşımız çok mahir..
Ben sevdiğim bir ev yemekçisinden su böreği aldım. Bir tek ben yedim. Biraz da çerkes tavuğu yedim. Bitki çayı içtim sonra da bol bol su. Yapboz götürdüm, kocaman. Ama kızlar kuaför mutfak ve bebek üçlüsünden kurtulamadılar. Deniz dışında. En çok tahta trenle, resim ve dans üzerine kurulu bir oyun kurdu. Bir de hediye paketlerinden birinin ipini kolye haline getirdi ve onunla oynadı. Onu evin kızına hediye edecekti ama vazgeçmiş olsa iyi olur.
Midem dürüm oldu. Beynim de bu kadar saatin sonunda puding oldu. İki anneyi çok sevdim özellikle. Ne iş ki biri devamlı 'Nası yani yaaa oldum' diye konuşan bir güzel.

10 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Arkadaşının Deniz'in boğazına sarılması tatsız, üzücü.
Büyük ihtimalle çocuğun derdi var ki, böylesine saldırgan. Annesinden sert davranış mı görüyor acaba? yakında öğrenirsiniz.
Onun dışında anlattıkların tamamen, her zaman, hepimizin başına gelenler...
:)

ne yazdı ne yazamadı dedi ki...

üffff ne zor işmiş ya. benim bi de çocuğum olsa iyicene asosyal olurum kesin. çocuğunu acaip acaip büyüten insanların yanında duramam sanki. kendimi oyle bir ortamda düşünemedim birden.

kecilerin cobani dedi ki...

ekmekcikizciim. cok iyi anliyorum herseyi artik. anliyorum.
kizi ben cozemedim. annesi iyi gibi gorunuyor ama despotizm cagrislari var sanki gozlerde. bakalim. tesekkur ederim.
nynyzm, oyle deme, hakikaten. insan mecbur kalinca giriveriyo ve kendinden beklemedigi garip performanslarda bulunuyo. )))) ama maaazallahhhhh

Elif Derviş dedi ki...

canım benim deniz'in asosyal olmadığı gün gibi ortada, onunla arkadaş keyfinin farkına varamayanlar utansın :)) Valla sen iyi dayanmışsın o ortama, ben napardım hiç bilmiyorum (seni de pek hayal edemedim gerçi orada :D)

Elif Derviş dedi ki...

arkadaş olmanın dicektim...

miso dedi ki...

Ya çobanım, boşversene, Deniz benimle bile sosyalleşmişti. Kıskanma durumuna gelince... Kardeşim, acele etme derim, o kıskanma durumlarını ileride gör bir de. Çok fena olacak, çoook.

elektra dedi ki...

haftasonu geçse de çoban'ın izlenimlerini okusak demiştim ama çobancım anlaşılan cidden bunalmış.:( ' beni sevmiyorlar'ı duymak ne fena değil mi? oğlumun 1. sınıfında eve gelip böyle böyle zırlamışlığı var. fazla uyumlu çocuklar yetiştirdik sanırım. fazla iyi niyetli:( neyse, onlar da bu deneyimlerin onlara kattıkları ile olgunlaşacaklar. üzülme sen. hem ben hala işin eğlenceli kısmını anlatan bir yazı yazabileceğini umuyorum:)
sevgiler...

kecilerin cobani dedi ki...

deli, her ortama dayaniyosun, nasi uykusuzluga dayaniyosan aynen oyle. ))) hani, ama, toprakin oglanlar partisi falan olmayacagi icin biraz daha rahatsin gibi geliyo bana. kiz anneleri bi de booole daha da feminen olmaya basliyolar sanirim. yaaani, bunlar oyleydi.
misocum, ben hic ihtimal vermiyorum hala. ama ilerde ne olacaksa ayyyy aaa korkutma beni simdi yaaa.
elektracim, haklisin, halbuki ben kiz denize yastik firlatirken cak kizim cenesine bi tane diyesim geldi. ya da gidip hart diye kafasindan isirmak istedim. yumusak davranislarimi degistirmek icin asla gec diiil. ehehehe...
biliyo musun, cok haklisin. sogudukca aklima komik komik kisimlari geliyo sanirim yakinda yazicam.

kecilerin cobani dedi ki...

ustelik misocum, benle bile sosyallesti ne demek. denizin gordugu en tatli ilgili ve arkadas bi insandin sen.
deliiim, eger istersen seninle gelirim partilere. yeminle. cok eglenecegimizden eminim.

Elif Derviş dedi ki...

haha sensiz gitmem ki zaten oluuuum :D