12 Ocak 2007

burda cok sis var

Nedir bu havanin hali anlamiyorum ki. Yan komsu gorunmez oldu. Aslinda fena olmadi tabi, tabagi bende, icine ne koyup da geri vericem, hala bende.. bi ay olmadan geri vermem lazim. İki gunluk bahanem hazir, sis muhalefeti ve vucutta sis lambasi yok. mazallah duser bi tarafimi kirarim.
Ustelik nedir bu soguk hava. Her tarafi donduran cinsten.
Nedir hergun hergun arabayi isit, camlarini kazi, ellerin donsun catlasin sogugu.
Nedir sicagi sevmeyen bizdenizlerin, kaloriferleri 20-21 dereceden 23-24'lere yukseltme rutinleri.
Son olsun ilk olsun, dogru duzgun bir bahar bile yasayamamisken, bi hediye yapip meteoroloji perileri neden kar bahsetmezler bu zavallilara. oynayalim, yumusak yumusak.
Yaz olmasin kis olmasin istiyorum ey periler. yani cok olmasin. azcik olsun. Abartmayalim.
Ayrica nicin ve neden kizimin isimlerini kim duysa oglan saniyor, bu sogukta...Hayati boyunca bununla ugrasacak sanirim. Nicin ondeger budur ki, beni taniyanlar benden kiz cocuk cikmaz mi saniyor?
VE yine ayrica nooluyor bugun bana.
Baska takacak sey kalmamis gibi.
..
Dun okuldan iki arkadasim bendeydi. biri gecici gorevle almanyadan kiziyla, digeri de istanbuldan geldi. Deniz onlara evi gezdirip tuvaletlerin yerini gosterdi, bi kaza olmasin diye. :-))). cok komik bu modeller, evi gezdirmek , evde ozellikle kendi mulkiyetinde olan tum esyalari teker teker tanitmak seklinde vuku buldu: baaak bunlal benim patiklelim, baak bunlal benim kule yapma seylelim, kulotlaliiim, baak bu benim masam...Duru cok bi tatli yavru, ama yine ayni mevzuya donecem, o da denize abi dedi. deniz de duruya efe adini takti. O da benim pek bir kiymetli arkadisimin daha goremedigim zipkin yakisikli oglu. Deniz kendinden kucuklere pek iltifat etmezdi ama duruya oyuncaklarini verdi, kafasini oksadi, bir abla edasiyla ellenmemesi gereken seyleri soyledi. Tabi henuz pek kibarca degil, duru, onun ellenmemesi gerektigini bildigi birseye el atsa hemen yaklasip avaz avaz: onu ellemeeeeee, diye baardi. sipa, biz boyle mi yaptik, her seferinde nazikce elini sefkatle tutup ellememesi gerektigini ve neden ellememesi gerektigini anlatirken demek ki mesajlar hic gitmemis. engelleniyor iste, nazikce veya kabaca, sonucta engelleniyor, nasil oldugunun onemi yok.
Sık sık onun penceresinden bakmaya calisiyorum. Neler hissettigini cikarmaya calisiyorum.
Cogunluk nafile bir caba.

2 yorum:

Köşenin Delisi dedi ki...

Allahım yaa ne güzel ifade etmişsin içimden geçen her şeyi... beni biliyorsun, senden heveslenip dağcılık yapmak istemiştim ama annemle babamın yoğun muhalefetiyle karşılaşıp vazgeçmiştim. Dağlara tırmanırken insanın amacının/hissinin/ ne olduğuu bu kadar güzel ve ben dağa çıkmışım hissi uyandırarak anlattığın için sağol :)) Duygulandım yaw....

kecilerin cobani dedi ki...

konu uzerinde tipatip ayni dusundugumuzu..
biliyorum.