1 Şubat 2007

Ortaya karisik

Ah su kafam, bi saga bi sola gidiyor. Film konusmalari sirasinda nasil agzimin sularinin aktigini tekrar musahade edip 'birileri film yazsa da soyle bir muhabbet dondursek' arzumun yine ve yeniden sahikaya ulasmasina yardimci olan Dufresne'ye tesekkurlerimi borc bilirim. Bir yandan Deli'nin, icimde nostaljilere yol acan guzel heyecanlari cevresinde de bir muhabbet dondurmek istedigim icin ona da sevgilerimi iletiyorum.
Birkac cesit anne var, efenim, birileri klasik anne, birileri moderin, birileri de post-moderin. Kuuul diye en sonuncusuna deniyor, fikrimce. Hepimiz her kategoriden bir karisim, soyle ortaya, mutlaka denemisizdir, dolayisiyla gucenilmesin. Kendi tarafimdan ve etrafimdaki coklukca genel kabul gormus bir takim modellemelerin uzerinden gidecegim. Muhabbet donsun diye, hani.
Klasik anne canavar gibi aserir hamileliginde; beyi turlu iskenceler ceker. Hamile oldugu cok bellidir her halinden, karni sismeden bacaklari ayirip sooole bi saga bi sola yalpalaya yalpalaya yurur. Herkesh ona baksin ister. Herkes de anaa diye bakar. Herseyi dolu dolu yasar. Mecburiyetten normal dogurursa hastane inler. Annenin hastane geceligi bebek kizsa pembe, oglansa mavi olur ve ayni renkten kurdelesi basinda olur. Lohusalik mutlaka eve cok gelen gidenin oldugu, lohusa serbetinin ikram edildigi torensel toplantilara sahne olur. 40'i, dis bugdayi falan derken iste boyle boyle olur yine. Cocuga mutlaka annecim, annesi diye hitap edilir. Kisin on kazak ustune bi de palto cekilir, atki mutlaka gozu de ortmelidir. Devamli bebek muhabbeti yapilir ve her bir kucuk degisiklikten herkesin haberi olur. Alenen caka satilir.
Post moderin anne spektrumun diger ucudur. 'Ne guzel bir hamile' diye bakilsin diye caba harcanir, hamilelikte ultra super spor yapilir. Aserse bile ona aserme denmez, oldurucu bir kufur gibi algilar bu durumu. Cogu is kadinidir ve mutlaka son gune kadar calisilir, sonra da caka satilir: 'ne var ki ben isten gitmistim doguma'. Klasik annelere uyuz olurlar. Arkadan bakinca hamile gibi durmayan hamileler bunlardir. Seke seke yururler, internette okumaktan gozleri sasi olursa goz yogasina giderler. Hamile kiyafeti giymezler, kisa tiisortler bele kadar cikarken gobekte hic buyume yokmus ve olmazmis gibi davranilir. Mutlaka normal dogum yapilir. Epidural de postmodernligi bozar. Cocuk dogunca cocugun varolan modern duzeni bozmasina asla izin verilmez. Her yere sepet gibi tasinir. Aglata aglata tek basina uyumasina calisilir ve basarilir. Bazi gereken zamanlarda bi haftaligina el kadar bebek annaneye ya da babaneye birakilir kayak yapmaya gidilir. Veya 3 yaslarina gelince otel odasinda uyumaya birakilip alt kattaki barda 'dirink' alinir. Genellikle, zorunluluk olmamasina ragmen, 40'i ciktiktan sonra full force ise baslanir. Yurtici ve yurtdisi seyahatlerine cikmak icin birkac ay beklenmez. Alenen caka satilmaz, gizli sakli caka satilir.
Moderin anne; ikisi arasinda kalmis bicare annelerdir. Biraz post'a kacinca cesitli motiflerle klasik'e gecisler yapilir. Ilimli mi deseeeek, ne olacagini bilememis ucubik bi durum mu deseeeeek. Hamile oldugu anlasilinca biraz mahcup bi tedirginlik yasar. Kendisine bakilsin istemez. Cogunlukla kuuul annelige oldugu kadar klasik annelige de tepkilidirler ama bi metodolojileri yoktur. Kıl ve inatci olanlari klasik anneye postmodern, postmodern anneye klasik taklidi yaparlar. Diger ilimli ve uyumlu tipler ise klasik anneye klasik, postmodern anneye postmodern taklidi yaparlar. Caka satmaktan cok korkarak cata satarlar. Sonra da ozur dilerler.
Bu kafamin bi tarafi, bi tarafinda yine film muhabbetleri donuyor. Gecen gun oturup tekrar jarmusch'un coffee&cigarettes'inden t.waits ve iggy pop'un beraber oldugu bolumu izledim. :-D. Iggy Pop'un dead man'deki performansina da tek kelimeyle bayiliyorum. Ayrica youtube'u de cok takdir ettigimi belirtip yazima nokta koyayim.

9 yorum:

jasmingreentea dedi ki...

sen şimdi kimsayi kırmamak için o kafasi karisik anneye modern anne demişsin ya, ben ondanım işte. ama konunun modernlikle falan ilgisi yok. temel özelliğim iki kategoriye de uyuz olmam, hatta kendi kategorime de uyuz olmam. bazı konularda çok tutucuyum ama bazı konularda da biraz "large" olmak gerektiğini düşünüyorum. tutucu olunacak konular: 1) bebeğe anne lazımdır arkadaş, öyle 40 günlükken iş seyahati kayak seyahati vs olmaz. kariyerini yerim. 2) bebeğin yemeği ve uykusu önemlidir, ne olursa olsun onlar idareten yapılmamalı, iyi kalitede ve zamanında olması için çaba gösterilmeli. large olunabilecek konular ise fikrimce oyuncakları, kıyafetleri, alet edevatı (yok bilmem ne kaşığı, bilmen ne pişirici falan gibi bilimum post modern icatlar). sabaha karşı ne demeye bu kadar uzun ahkam kestiysem, yazacağın varsa git kendi bloguna yaz di mi adam gibi. neyse güzel konular seçmişsin, film kısmına da kendmi cahil hissetmediğim bi anda dahil olmayı temenni ediyorum.

Elif Derviş dedi ki...

Çok eğlendim yine yazını okurken...benim ne menem bi şey olacağım az çok canlandı kafamda ama tabii yaşamadan bilemicem...:)

Film konusuna gelince...inanmazsın, dün "Sideways" diye bi film izliyodum ve hep sen aklıma geldin. Filme "yılın en iyi komedisi" yazmışlar (hangi yılın hatırlamıyorum) ama komediyle alakası yok, bi adamın bunalımının içine çekiyo seni...ama ben beğendim komik olmasa da...hüzünlü geldi...ha neden mi sen geldin aklıma, çünkü filmin başından sonuna kadar üzüm bağlarını gezip, o restoran senin bu restoran benim binbir çeşit şarap tadıyolar. Hani sen demiştin ya bi ara "şarap tadıcısı (böyle mi deniyo bu mesleğe?) mı olsam napsam" diye...ööle yani, izlemediysen öneririm, sırf şaraplar için bile olsa :)

jasmingreentea dedi ki...

degüstatör denoor efem o mesleğe. yakışır(dı) çoban arkadaşa da başka mecralara aktı kendisi..
çobancım ben en nihayetinde charlie and the choclate factory'y seyrettim ve de çok beğendim hakikaten. tabii şimdi sen jim jarmush'tan falan lafı açmışken ben seviyeyi okul öncesine çektim ama. idare et işte.

kecilerin cobani dedi ki...

sen yaseminlisey, benim gibi, cogunlukla kil ve inatci olan modern annelerdensin. biliyorum.
bizim deli ise kesinlikle siniflarotesi diye tabir ettigimiz oglak ebeveyni olacak ki, bu o kadar karisik bi tur ki bir yere oturtmak mumkun degildir. kendisine olan guvenim ve umudum tamdir.
evet, deli, sidewaysi izledim. o sarapcilarin bas filmlerinden. ben de degüstmek istiyorum hala ama biraz pahali bi ugras olmaya basladi. onun yerine size yeni bugday biramiz gustayi oneririm. agizda hafif eksimsi ve bolca vanilyali bir tad birakiyor. daha ucuz. nehehe.
allah diyim, charlie and the chocolate factory hic okul cagi olur mu. R.Dahl ve T.Burton kombinasyonu olunca can evimden vurulurum. O filmde tek takildigim sey Depp'in surat ifadesinin Ed Wood'du canlandirirken sergiledigi ifadenin aynisi olmasi. Boyle dusununce acayip batiyo tabi.
Nuanslicay, okuyan da cehalet var hakikaten zannedecek sende. su coffee and cigarettes'in bahsettigim bolumunu youtube'de izleyebilirsin. cok az zaman aliyor, uzun degil.

kecilerin cobani dedi ki...

Burdan herkese T. Burton'in Edward Scissorhands'ini tavsiye ediyorum. Napiiim, bayiliyorum, herkes izlesin istiyorum. Noolcaksa

Elif Derviş dedi ki...

charlie and the chocolate factory'ye bayılıyorum ben, hatta bugün yine izlicez galiba :)) hastasıyım johnny depp'in yaptığı herrrr işin :))))

Elif Derviş dedi ki...

bi dakka yaa, yeni gördüm yorumunu :) ne demekmiş bakiim o "sınıflarötesi oğlak ebeveyni"? :)) Deneyimlerimizi (yani yakııııınen edindiğimiz) gözlemleri paylaşırsak nütfennn :)) kötü bi şey di mi bu sınıflarötesi di mi di mi....

kecilerin cobani dedi ki...

hic kotu bisey olmasi imkan ihtimal dahilinde mi, olabilir mi boyle bisi.
elbette ki cok iyi cok guzel super ve cok ulvi bisiii.
nehehe.

Elif Derviş dedi ki...

seni yağcııııı ve de seni korkak çoban nolcak :)