10 Nisan 2007

Kamyon

Az bir süreliğine araba sürmeye ara verdim. Bir gün içinde üç saat kadar. Fırsat bu fırsat, eskisi gibi oraya buraya aval aval bakmalar, yeni binalar keşfetmeler başladı, yollarda. Çok özlemişim. Ama en güzeli kamyon yazıları. Bir iki tane aklımda kaldı bugünden. Birkaç tane de eskilerden...

Duygusal gönüller için aşkın yaşı yoktur. (romantizmine kurban..)
Hapış babam sağolsun. (????!!!!)
Hatalıysam aramızda kalsın (bunu bir servisin arkasında görmüştüm ilk defa, sonra çok gördüm.)
Hiç bakma öyle, taksitle aldık. (biz ona mi bakiyoz, deli mi ne...)
Ben de senin (orijinali: bende senin..)

Hep bunlardan sonra aklıma gelir: ülkemizin ilanları ve tabelaları da bir muhteşem, çoğunu biliyoruz zaten. Güneye doğru yolda bir tane vardi hep bakar gülerim geçerken:
Orman korumakla korunmaz sevgiyle korunur. (yani korumayın ama sevin, korunmuş olur zaten..)

Diğer tabelalar:
Yangın çıkış kapısı, giriş çıkış yasaktır.
Tuvalete araba ile girmek yasaktır.
Eli ayağı temiz, efendi, dürüst, çalmayacak, bahis yapmayacak, düzgün çalışacak, işine sadık olacak tecrübeli garson alınacaktır!

Şirketler de giriş kapılarına assalar ne güzel olur böyle, direkt. Yok şu diploma bu diploma uğraşmasalar.

Bi dakka, ocakta yemeem var bi bakiim.

2 yorum:

Ali Kayhan dedi ki...

Bu yazıları kimler yazıyor merak ediyorum aslında. Kamyoncunun aklına geliyor da gidip yazdırıyor mu yoksa gittiği yerde hazır yazılardan mı seçiyor acaba?

Bir de bazı kamyonların arkasında ağzında yılan tutan bir kuş (şahin, kartal?) resmi olur kocaman, daha farklıları da olur muhtemelen de ben bunu gördüm, başlı başına bir kültür neredeyse.

Siz araba kullanmamaya devam etseniz daha yazacak çok şey çıkacak anlaşılan. :)

kecilerin cobani dedi ki...

Aynı şeyi hep düşünürüm. Kim yazıyor bunları. Büyük bir kısmı şablondur tahminim. Ama hapış babam sağolsun'dan emin diyilim.
:-)
Hepimiz daha seyirci olsak ne inciler çıkar kesin.
Ama heyhat, hayat..:-)