15 Haziran 2007

Hay bin kunduz II

Önceki yazıdan devam:

Bu macera burda bitmez tabii. Çekici geldi. Çekicinin sürücüsü evin ziline 3 sn aralıklarla en az 5.5 kez bastı. 'Geldim looo' diye yettim kapıya. Arabayı çekiciye sürdüm. Çok zevkliymiş. Sanki roller coastera binmiş gibi. Feci şekilde, arabanın içinde oturup öyle servise gitmek istedim. Utandım, söyleyemedim. ('Bi de lolipop verir misiniz?') Cepte biraz para keşfettim, mutluluk.. Fekat, kesinlikle gidip gelebileceğim vasıtaya yetmez. Otobüs beklesem bizim buralara otobüs saatte bir gelir, kaldı ki ne biletim var ne de bilet alabileceğim bir yer. Sürücüye 'ıı, benim de gitmem lazım ama, ııı nasın yapsam acaba?' diye sordum. Bu kibarlık packman gibi yiycek beni birgün... Sürücü: 'eğer uygun görürseniz yanımda gelebilirsiniz.' Sanki izdivaç teklif ediyor. Ne uygun görürseniz, ne diyosun allasen, en uygun yolu, zaten başka yolum da yok. Dün yolda gördüğüm ve arabayı nereye koyduğumu unutmayayım diye nirengi noktası bellediğim mavi çoraplı dilenci kadından daha meteliksizim. (o da mavi çoraplı kadın değil kırmızı gömlekli adammış zaten) . 'Çok uygun' dedim ('en uygun, çekil çekil....')
Kafa salam gibi olmuş: yaklaşık bir dakika süren bir kemer takma macerama tanıklık eden sürücü 'Koltuğun altında kalmıştır efenim', dedi. 'Boşverin hehe ben de öylesine zaten, ahahah, alışkanlık işte' ... 'Ne kadar yüksek bir araç. Ne zevkli olur kullanmak' diye diye fonda türküler eşliğinde sakız çiğnedim. Sakız oldu çürük bişiii.. ('Şu koltuğun altına yapıştırsam mı?'). Yapmadım. Daha sonra hıyal servis elemanının masasının altına yapıştırdım. Ehehehe... Zavallı! (masa yani..)
Araba indirilecek, geldik servise. 'Siz indirirken ben de bi servis elemanına bakiim' dedim. Tam o sırada sürücü: 'A, ama kontak kapatmamışınız' 'Ne?' 'Kapatmamışınız yani arabanın motorunu' 'Hadi ya... Olsun, noolur?' 'Bişi olmaz da, çalışmış araba' 'Amaaııın, nebliiim yaaa, noolcak, noolur yani, ne farkeder, ne gülüyosunuz ki üstelik' (o sırada çemkirmeye başladım galiba). Salam dedim ya, daha çok pastırma.. Arabayı bıraktı selam çaktı gitti çekicinin sürücüsü. Bana katlandığı ve hiç 'sen' demediği için sevgiyle baktım arkasından. Hatta bu arada arkasından su dökebilecek kadar da tuvalet ihtiyacı içindeyim.
Bir adam aradım etrafta arabama baksın diye. Bir servis danışmanı kız bana doğru geldi, gülümsedim. 'Vayy beaa ne kadar iyi, hemen biri geldi.'. O da bana gülümsedi sonra sağa çark etti, odalardan birinin kapısı bunu yuttu. Bi daha gören olmadı kendisini..İshaldi belki nebliiim, bana gülmedi de gaz sancısı çekiyodu. En uygun açıklamam budur.
30 dakika sonra biri baktı ve 'şımdı öğle arası, yemek yiycek arkadaşlar sonra arabaya bakarlar o da bi 45 dakka sürer, sonra durum tespit edilecek ve ona göre tedaviye başlıııcazzzzzz' dedi. 'Iıııhhh. Hayır, yemek yemesinler, yandaki yemekçiden ben onlara mantı ısmarlarım' daaa diyemiyoruuuuuum. Mecburen iğrenç bi durumla karşılaşıyorum: eve dönülecek.. ve daha iğrenci: taksi. Mecburum taksiye yer o kadar yamuk ki...
Bastım sarı düğmeye, ey ahali, süper jet bi taksi geldi. Yolda bi atm bulurum nasılolsa öderim diye tırınım tırınım bi edayla yayıldım arka koltuğa. Yolda bi tane bile atm olmadığını farkedince arka koltukta büzülmeye başladım. Bir yandan taksimetreye bakmaya çalışıyorum, bi yandan çaktırmamaya çalışıyorum 'aa öndeki arabanın markası dacia mı?' adam oraya bakarken ben taksimetreye...Nalet olsun, vites topuzu ilk iki rakamı gizlemiş... 'Biraz hızlanır mısınız aceba?' (maksat 5'e atsın), bi yandan da cebimin son nuru paranın atatürküne bakıp: 'ataaam ataaaam sen kalk da ben yataaaam' diyip duruyorum.
Yine de bir yerlerde sevenim var, eminim. Sitenin ilk kapısına geldiğimizde elimdeki paranın 1ytl fazlası yazıyordu metrede. Sürücüye 'siz beni burda bırakın param bitti, çekemedim, zaten arabam da bozuldu' diye ağlayınca adam 'hehehe' diye güldü. 'Biraz daha gidelim' dedi. 'Ay sağolun o zaman ikinci kapıya bırakın beni.' (Ay ne iyi adam...). İkinci kapıdan içeri giriyo taksi. 'tamam ben sağda iniyim' 'Yok, sen sööle nerde evin?' (şimdi iyilik yapıyo ya siz oldu sen, varsayılan karizma artık kazısan bile bi topluiğneucu kadar çıkmaz) 'ıı biraz ilerde, yokuşun üstünde.' 'şimdi bu sıcakta yokuş çıkma, ben bırakırım' (anneeaa) 'ay ama gerek yok, ben yüriiim, severim ben..' En son adam sokak başında bana 'bırrrraaak yaaaa sağ mı sol mu söööle' diye baarıyodu... Bizim ev de mimlenmiş oldu. Korkuyorum.
Şimdi annemi bekliyorum. Biraz para ve mümkünse kızımı getiricek. Pardon, kızımı ve mümkünse biraz da para getirecek.
Ha bu da bağa bi ders ossun..
Eğer bok bişii çıkarsa arabada on kere ders ossunnnnnn
...Derken biraz önce aradılar. 'bireanearhnıhnemailmeakgiarınkalmike' dedi servis danışmanım. Naaptı benim sıvadığım sakızı buldu onu mu çiğniyodu o sırada acaba?
'Yavaşça bir daha söyler misiniz? Neyine nooolmuş?'
'Biiiir numaaaraaalııı okşijeeen sensırı aaa-rııı-zaaa'
'Tamam anladım, bir no. oksijen sensörü arızalanmış. Niye?'
'E olur zaman içinde, bi darbe, bi taş'
'E napcaz?'
'Sipariş verebilirim. 'Çüş' kadar para tutar.
'Peki ne za...'
'Salı gününden önce gelmez..'
'Aaaanneaaa napcam ben, hadi sipariş verdik diyelim, salıdan önce getirmeniz müm...?'
'Malesefenim' .... 'Ama o zamana kadar arabayı kullanabilirsiniz'
'Nihiaaaaaaaaaaaaaaaaa nasıı yaaa'
Ulan madem kullanabiliyodum, sırf tecrübem olsun diye mi beni çekicilerde süründürdünüz..
Gidiim aliim şu şımarığı belki motoruna bi yumruk işi halleder.
Olmadı bi sen'sir'bulamaz mıyız bi yerden?
Karbondioksit için olanı olsa da olur..

4 yorum:

miso dedi ki...

Çobancım,

'bireanearhnıhnemailmeakgiarınkalmike'a bittim. Yabancı bir dil bu, kesin. ing+turk durumları. Onlar da pek sosyetik canım, bayılıyorum ben bu tiplere.

Cidden geçmiş olsun. (Çekiciye para verdin mi?)

kecilerin cobani dedi ki...

yok yok. zaten isteseler de veremeyecektim. Kasko halletti. Bi de o islerle ugrastim yani.
bu arada, miso, cok ictenlikle geliim demeni de unutmiicam. gelir misin desem atlayip gelecektin hakikaten. cok cansin, sagol.

Köşenin Delisi dedi ki...

Olluuuummm ne komik yazıyosun sen yaaa yanlış bölüm ve de meslek seçmişsin yemin ederim :)))))) Okurken öyle bi gülesim geldi ki tutmak zorunda kaldım dikişlerin acısından ölmiyim diye :D Bu kadar mı eğlenceli anlatılır böylesine sinir bi durum hihihihihi...

Bu arada, ne güssel olmuş yazının sonundaki o comment seçme şeysi :)) çok şık yani...

Seni de Deniz'i de öpüyorum kocaman.. Toplak da koccaman gaaark ediyo size :D

kecilerin cobani dedi ki...

aman da amaaaan.
kalkmis da bloglara komen komen yetistiriyo.
hemen yataga bakiiim, cabik!