5 Temmuz 2011

Kimbilir nerede

İlk aklıma gelişi değil ama kafama ilk dank edişi. Aklımdan hiç çıkmamış, çakılmış.
Milliyet Resimli Dünya Klasikleri. Çizgi romanlar. Fasikül fasikül annemle babamın odasında yığılıydı. Ağız sularımı akıta akıta saatlerce yataklarının üstünde bir o bir bu okuyup dururdum. Yetmişlerin sonu, seksenlerin en başı, taş çatlasa.. Ne kadar salağım-z-.  Nasıl da gitti elimizden!
Deniz'e anlatırken 'Böyle böyle çizgi romanlar vardı, hatta biri de uçan barondu' dedim sustum. Sonra hemen telefona sarıldım. Nerde bu romanlar allah aşkına? Annem dedi ki galiba Fottik kuzenine verdik. Umarım. Noolur ona vermiş olsun. Sonra Deniz dedi ki: 'Tuttifrutti (anneanne) onlara verdiyse onlar da başkalarına vermiştir.' Onu biz de öyle düşündük de, demedik herhalde sayın bayan, dillendirince gerçekleşmiş olacak sanki! Dışımdan 'haklısın, olabilir' dedim, içimden de 'aaazından yel alsın ayol' dedim.
Aslında uçan baron değil, çılgın baron. Neden uçan? Fasikülün kapağındaki tıknaz baron, topun üzerine binmiş uçuyordu da ondan. Sonra hatırladım, sefiller, huckleberry finn, küçük kadınlar (iki bölümü vardı) taraskonlu tartarin!
Ellerimi pretzl gibi yapsam, kuzenim Fottik'ten çıkar mı bu fasiküller? Deniz için de istiyorum ama daha çok kendim için istiyorum.
Yeni parlamenter teşekkülümüzden reca ediyorum: yazılı ne varsa elden çıkarırken özel izin alınmaya çalışılsın falanca bakanlıktan, bürotratik zorluk ve bir nevi yılgınlık nedeniyle vazgeçilir elde kalır. Depolama giderleri vergiden düşülsün. Ya da devlet karşılasın.
Ne kadar parlak fikirlerim var aslında!

1 yorum:

elektra dedi ki...

merabaaa:) evet, benim oradaki tahminim doğruymuş, bir hamle yapmışsın dönüş yolunda. ben de iki yazı arası araları uzatarak aramı soğutmamaya çalışıyorum blogcuğumla. olsun, dursunlar bir kenarda diy mi ama?
gelelim yazdığına, sefiller, monte kristo kontu benim de hatırladıklarım arasında milliyet çizgi roman şeylerinden:) o siyah beyaz çizgiler sen yazınca şimdi canlanıverdi gözümde. üstelik babam onları milliyet çocuk dergileri ile birlikte bize ciltlemişti de bırakmıştı ve şimdi içim yanarak diyorum ki, nerede olduklarını bilmiyorum. üç kardeş aramızda pay etmiştik bir ara, sonra nereye koydum??? ııh, çıkmıyor. umarım sen seninkileri bulursun. aaa, bak şimdi hatırladım, iki şehrin hikayesi'ni de onlardan okumuştum ilk.