21 Nisan 2011

Önce istifa ettim. aralık mıydı, kasım mı, o civarlarda. Sözlü.. (söz verdim:))
Sonra yazılı olarak şubatta bir daha ettim. 01 nisan gibi de ayrıldım. Yok, gerçekten, ayrılırken bir nisan gibiydim.

ilk işim ebru omurcalının çorbanın kitabısını almak oldu. ikincisi jamie oliver'ın naked chef kitabını. alırken içine bakamadım, poşetlemişlerdi fakat nü fotoğraf yokmuş, ismi yanıltırsa diye söyleyeyim. o adamı gördükten beri limonun, parmaklarımı böğrüne böğrüne batırarak suyunu sıkmayı sever oldum. aroması yemeğe çıkmaz ise bile elime çıkmış oluyor. yaralarıma da iyi geliyor. (her kesim ve rendeleme işinden sonra birer adet oluyor bende. sonrasında tuz bastırıyorum. el mi yaman bey mi)

ikinci işim y.ayrancı organik pazarına gitmek oldu. balkabağı çorbası yaptım biraz tarif dışı oldu ama olsun. malzeme: balkabağı, soğan, su, tuz. çok güzel oluyor. blendırdan sonra kremalı gibi oluyor. enteresan.

geçen hafta; eskişehir , bursa -mudanya, trilye-, çanakkale, yeşilyurt, cunda ve izmir yaptık. 5 günde hızlı tur.

italyancaya kaldığım yerden devam ediyorum (hatta bir kur öncesinden ne yapalım) . latince tekrar açılırsa ona da gitcem. bir de yunancaya taktım. sısır sısır, bayılıyorum fonetiğine....ne otuma yarayacak bilinmez. bununla birlikte, dil öğrenmeye başlayalıberi çoklukişilik problemli oldum orası kesin. nerde çokluk orda otluk olduğunu kanıtlayacak veri de var elimde. işlenmiş. Tek bir ve aynı paragrafta ot yerine ot kullanıyorum, ikinci defa. Kesinlikle ayıp olmasın diye.
zeytinyağının ne kadar şişmonlattığını önümüzdeki haftalarda yazarım diye tahmin ediyorum.

P.S: niye büyük harf var hayatta? kim koymuş kuralı ve konmasaymış nasıl kaos olurmuş biri bana örnekler mi?

1 yorum:

Andy_Dufresne dedi ki...

Bu da demektir ki çoban yine-yeniden çok yazacak :)

İstek topic alıyomusun?