25 Ağustos 2012

Yaşlısın

Yok, şimdi bu yaşlılıktan falan değil. Gencim her seneye rağmen.
Babam değil artık, yaşlandı, farkettik. Adamcağız bu sene torunlarına okuduğu okulu göstermek istedi. Şehir içinde dört döndük, bi amcaya sorduk, amca da benden bir on sene büyük en fazla. Yüzyıl yaşamış edayla konuştu da konuştu.
Gittik, gittik, yürüdük yürüdük. Tarif ettikleri yere baktık değil yahu, o ilkokul değil, eskiden tek bir okul varmış onu bulmaya çalışıyoruz en nihayetinde. Eski okul diyoz yok, o bu şu, etrafta çarşaflı tipler, o şu bu derken o sıcakta bulabildik halk eğitim merkezi yapmışlar. Buna da şükür dedik, dış penceresinden baktık. Babamın gözleri buğulandı.
Edremit, yüzüne bakılmayacak mahiyette çirkinleşmiş ve kişiliksiz bir hale gelmiş. Tek bir sokağını tanıyamadım. Çocukluğumun geçtiği sokakların nesini ezberlesem aklımda kalmazmış zaten. Üzmedim tatlı canımı ben yapamamışım diye, anılar uçtu diye üzüldüm. Cumhuriyet lokantası ile hal kalmış gibi aklımda.
Akçay'ın gitgitbitmez kordonu on metre bir kordonmuş meğer, neredeyse,
Sanki bir yerde yaşamışım ama rüya gibi. Yaşamamışım gibi.
Yazıya fotoğraf eklemem gerekirdi ama üzüntü ve şaşkınlıktan bi mok çekmemişim.
Ammaaaan iyi ki de çekmemişim, interinette vardır hepisi!

1 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bu ölçü şaşmasının nedeni, insanın çocukluğundaki boy posu olsa gerek. Ben de geçmişte yaşadığım nereye gittiysem hep bir Güliver cüceler ülkesinde efekti yaşadım. :))